Bir yıllık kira sözleşmesi süresi dolmamış olsa bile tarafların, bu sürenin bitiminden önce karşılıklı anlaşarak tahliye taahhüdü vermeleri mümkündür.

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Kararı - Kiracı ve Tahliye Taahhüdü Hakkında

Kararın Özeti ve Önemi:

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, kiralananın tahliyesine yönelik verilen bir taahhütname ile ilgili davada önemli bir karara imza atmıştır. Bu karara göre, kira sözleşmesinin süresi dolmadan da kiracı, kiralanan yeri tahliye edeceğine dair taahhütte bulunabilir ve bu taahhüt geçerli kabul edilir.

Davacı ve Davalı Arasındaki Durum:

• Davacı, kiracıdan 14.06.2013 tarihinde tahliye edileceğine dair bir taahhüt aldığını ve belirtilen tarihte tahliyenin gerçekleşmemesi üzerine icra takibi başlattığını belirtmiştir.

• Davalı ise bu tahliye taahhüdünü baskı altında verdiğini ve kira dönemi ortasında bu taahhüdü kabul etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkeme Süreci ve Karar:

• Mahkeme, davalının taahhüdü baskı altında verdiği iddiasını samimi bulmuş ve davayı reddetmiştir.

• Ancak Yargıtay, mahkemenin bu kararını bozmuştur. Kararda, tahliye taahhüdünün kiralanan taşınmazda oturulurken verilmiş olmasının bu taahhüdü geçersiz kılmayacağı belirtilmiştir. Bir yıllık kira sözleşmesi süresi dolmamış olsa bile tarafların, bu sürenin bitiminden önce karşılıklı anlaşarak tahliye taahhüdü vermeleri mümkündür.

Kararın Kritik Noktaları:

1. Tahliye Taahhüdü Süresinden Önce de Verilebilir: Yargıtay, kira süresi dolmadan verilen tahliye taahhüdünün geçerli olduğunu ve tarafların anlaşarak bu tür bir taahhüt verebileceğini vurgulamıştır. Bu, kira süresi boyunca kiracıların herhangi bir zamanda tahliye taahhüdü verebileceği anlamına gelir.

2. Baskı İddiasının Kanıtlanması Gereklidir: Tahliye taahhüdünün baskı altında verildiği yönündeki iddialar somut delillerle kanıtlanmadığı sürece bu taahhüt geçerlidir ve buna dayalı olarak tahliye talep edilebilir.

Sonuç: Yargıtay, davanın yanlış şekilde reddedildiği sonucuna vararak hükmün bozulmasına karar vermiştir. Davalı taraf, taahhüdün baskı altında verildiğini ispat edemediği için itirazının kabul edilmemesi gerektiği belirtilmiştir. Böylece, kiracıların tahliye taahhüdü verirken dikkatli olması ve bu taahhüdün geçerli olacağını bilerek hareket etmeleri gerektiği vurgulanmıştır.

Bu karar, kira hukuku ve tahliye süreçleri ile ilgili önemli bir örnek teşkil etmektedir. Kiracı ve kiralayan taraflar arasındaki sözleşmelerde yer alan tahliye taahhütlerinin geçerliliği konusunda netlik kazandırmıştır. Kira süresi dolmadan verilen taahhütlerin de geçerli olabileceği ve baskı altında verildiği iddialarının mutlaka ispatlanması gerektiği bu kararla belirgin hale gelmiştir.