top of page

Yargıtay, Asıl işveren-Alt işveren İlişkisinin Koşulları

Asıl İşveren-Alt İşveren İlişkisi ve Yargıtay'ın Yaklaşımı Üzerine İnceleme

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2014/24574 Esas ve 2015/35275 Karar sayılı, 14.12.2015 tarihli kararında, iş ilişkilerinde asıl işveren-alt işveren ilişkisinin koşulları detaylı bir şekilde değerlendirilmiştir. Bu incelemede, asıl işveren ve alt işveren arasındaki hukuki bağın varlığına ilişkin şartlar ve bu bağlamda dikkat edilmesi gereken hususlar tartışılmıştır. Yargıtay, bu tür iş ilişkilerinin belirli kriterler çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamıştır. İşte kararın vurguladığı temel noktalar:

1. Asıl İşveren ve Alt İşveren İlişkisinin Kurulma Şartları

Yargıtay kararında asıl işveren-alt işveren ilişkisinden söz edilebilmesi için dört temel şart ortaya konmuştur:

a) Asıl İşverenin İşyerinde Çalıştırılan İşçiler

Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulabilmesi için, işyerinde işçi çalıştıran bir asıl işverenin mevcut olması gerekmektedir. Eğer bir kimse, işi tamamen başkasına bırakmışsa -örneğin anahtar teslim bir projeyi başka birine vermişse- bu durumda asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulamaz.

b) Alt İşverenin İşçilerini Asıl İşverene Ait İşyerinde Çalıştırması

Alt işveren, işçilerini asıl işverene ait işyerinde çalıştırıyor olmalıdır. Burada önemli olan, işin asıl işverene ait işyerinde gerçekleştirilmesidir. Eğer alt işveren aldığı işi kendi işyerinde yürütüyorsa (örneğin fason üretim yapıyorsa), bu durumda yine asıl işveren-alt işveren ilişkisi doğmaz. Ancak işyerinin kapsamı İş Kanunu'nun 2. maddesi uyarınca geniştir; işverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmetle bağlantılı olan ve aynı yönetim altında örgütlenen yerler de bu kapsama dahildir. Bu sebeple işyerine bağlı yerlerde gerçekleştirilen işler de bu kapsamda değerlendirilmelidir.

c) İşçilerin Çalıştığı Yer ve Görev Aldığı İşler

Alt işveren işçileri, sadece asıl işverene ait işyerinde ve bu işyerinde yürütülen işlerde çalışmalıdır. Eğer işçiler, farklı işverenlere ait çeşitli işyerlerinde de çalışıyorsa, bu durumda asıl işveren-alt işveren ilişkisinden bahsetmek mümkün değildir. Aynı şekilde, alt işverenin aldığı işte çalışmayan işçiler açısından da bu ilişki kurulamaz.

d) Asıl İş veya Yardımcı İş Olma Durumu

Alt işverenin işçilerini, asıl işverene ait işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin işlerde çalıştırması gerekir. Bu işlerin, asıl işin bir bölümü veya yardımcı iş niteliğinde olması gerekmektedir. Üretilen malların taşınması gibi işler yardımcı iş olarak kabul edilmektedir. Eğer alt işveren işçileri, asıl işverene ait işyerinde yürütülen asıl veya yardımcı iş dışında çalışıyorsa, bu durumda asıl işveren-alt işveren ilişkisi doğmaz.

2. Yargıtay'ın Tespitleri ve Değerlendirmeleri

Yargıtay, yerel mahkeme tarafından verilen kararı incelemiş ve davalı belediyenin alt işveren konumundaki firmadan münhasıran hizmet almadığı ve davacının yalnızca bu işyerinde çalışmadığı iddiasını değerlendirmiştir. Bu hususta daha önce verilen bir emsal kararda da (Dairemizin 2013/6767 E, 2014/38698 K) aynı belediye ile alt işveren arasında münhasıran bir ilişki olmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, alt işverenin sadece davalı belediyeye hizmet verip vermediği ve davacı işçinin yalnızca bu işyerinde çalışıp çalışmadığı hususunun araştırılması gerektiği vurgulanmıştır. Eğer alt işveren sadece belediyeye hizmet vermiyorsa, bu durumda asıl işveren-alt işveren ilişkisinden bahsedilemeyeceği belirtilmiştir.

3. Sonuç ve Yargıtay’ın Bozma Kararı

Yargıtay, eksik inceleme yapıldığı gerekçesiyle yerel mahkemenin kararını bozmuştur. Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulması için aranan şartların doğru şekilde değerlendirilmediği kanaatine varılmıştır. Alt işverenin sadece tek bir işverene hizmet vermemesi durumunda asıl işveren sorumluluğunun ortadan kalkacağı belirtilmiştir. Bu nedenle, yerel mahkemenin bu durumu yeterince araştırmadan karar vermesi hatalı bulunmuştur.

Sonuç ve Genel Değerlendirme

Bu karar, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulması için gerekli şartların net bir şekilde belirlenmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Özellikle işçilerin sadece bir işverenin işyerinde çalışıp çalışmadığı, alt işverenin hangi işlerde faaliyet gösterdiği ve bu faaliyetlerin asıl işin bir parçası olup olmadığı gibi konuların dikkatle değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, alt işverenin sadece bir işverene hizmet vermemesi, bu ilişkinin kurulmasını engelleyen önemli bir husus olarak karşımıza çıkmaktadır.

Yargıtay'ın bu kararı, alt işveren ile yapılan sözleşmelerde işverenlerin hukuki sorumluluklarını doğru belirleyebilmesi açısından da önem taşımaktadır. Bu nedenle, işverenlerin ve alt işverenlerin çalışma koşullarını ve sözleşme hükümlerini bu kriterlere göre düzenlemesi, ileride yaşanabilecek uyuşmazlıkların önüne geçmek açısından kritik öneme sahiptir.

Comments


Son Yazılar

bottom of page