top of page

Haksız Tutuklama, Gözaltı, Arama ve El Koyma Nedir? (CMK 141)


Haksız Tutuklama, Gözaltı, Arama ve El Koyma Nedir? (CMK 141)

Ceza yargılamasında en sık uygulanan tedbirler arasında tutuklama, gözaltı, yakalama ve el koyma yer alır. Bu tedbirler, ceza muhakemesinde bir kişinin hak ve özgürlüklerine geçici olarak müdahale eden ve koruma tedbirleriolarak adlandırılan uygulamalardır. Ancak, bu tedbirlerin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'na (CMK) uygun bir şekilde yapılması gerekir. Eğer bu tedbirler hukuka aykırı uygulanırsa, haksız tutuklama, haksız gözaltı, haksız yakalama, haksız el koyma gibi sonuçlar ortaya çıkar.

Koruma tedbirleri, bir suç soruşturması veya kovuşturması sırasında devreye sokulabilir. Ancak bu tedbirlerin uygulanması sırasında ölçülülük ve orantılılık ilkelerine uyulmalıdır. Aksi takdirde, kişi mağdur olur ve haksız yere özgürlüğünden mahrum kalabilir. Örneğin, soruşturma ya da kovuşturma sırasında tutuklanan bir kişinin suçsuz olduğu anlaşılırsa ve bu kişi beraat ederse, ya da savcılık tarafından takipsizlik kararı verilirse, bu kişi haksız yere tutuklandığını kanıtlamış olur. Böyle bir durumda mağdur olan birey, maddi ve manevi tazminat davası açma hakkına sahiptir. Özellikle haksız tutuklama tazminatı, bu tür koruma tedbirleri sonucunda en sık dava konusu edilen tazminat türüdür.

Haksız Tutuklama ve Gözaltı Durumunda Tazminat Hakkı

Bir suçla itham edilen veya şüphe altına alınan kişi, yakalandığında ya da gözaltına alındığında, bu işlemlerin yasal prosedürlere uygun olması gerekir. Bu süreçlerde, kişi haklarına saygı göstermek son derece önemlidir. Aksi halde, kanunda belirtilen prosedürlere uyulmaması durumunda kişi mağdur duruma düşebilir ve bu mağduriyetin telafisi için tazminat hakkı doğar. CMK 141’e göre, haksız tutuklama, gözaltı, yakalama veya el koyma gibi işlemler sonucunda kişi devlet aleyhine tazminat davası açabilir. Bu tazminatın talep edilebilmesi için belli şartların oluşmuş olması gerekir.

Koruma Tedbirleri Neden Uygulanır?

Ceza muhakemesi sürecinde koruma tedbirleri, suç işlendiğine dair ciddi şüphelerin var olduğu durumlarda kullanılır. Bu tedbirlerin amacı, delillerin yok edilmesini veya şüpheli ya da sanığın kaçmasını önlemektir. Ancak, bu tedbirler geçici nitelikte olup, hukuk sistemine uygun şekilde uygulanmalıdır. Aksi takdirde, kişi haksız yere haklarından mahrum bırakılabilir ve bu durum, hukuki bir tazminat sürecini başlatabilir.

Haksız Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat Talep Etme Yolları

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), koruma tedbirlerine karşı mağdur olan kişilere tazminat talep etme hakkı tanır. Bu talepler, iki farklı yoldan gerçekleştirilebilir:

  1. Tazminat Komisyonuna Başvuru: İdari yoldan tazminat talebinde bulunulabilir.

  2. Tazminat Davası Açma: Tazminat komisyonunun görev alanı dışında kalan durumlarda kişi doğrudan Maliye Hazinesi aleyhine tazminat davası açabilir.

Bu tür tazminat davaları, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 141. maddesi uyarınca devlete karşı açılır. Dava süreci ve gerekçeleri kanunda detaylı bir şekilde düzenlenmiştir.

Tazminat Talebi Hangi Durumlarda Yapılabilir?

Ceza soruşturması veya kovuşturması sırasında koruma tedbiri uygulanan kişiler, CMK’nın 141. maddesinde belirtilen çeşitli şartların varlığı halinde tazminat talebinde bulunabilir. Aşağıdaki durumlar, tazminat talebi için uygun koşullar olarak kabul edilmektedir:

  1. Yakalama veya tutuklama işlemlerinin kanuna aykırı olarak yapılması.

  2. Gözaltı süresinin kanuni süreyi aşması.

  3. Haklarının hatırlatılmaması veya haklarından yararlanmasına izin verilmemesi.

  4. Yakalama veya tutuklama sonrası makul sürede yargı önüne çıkarılmaması.

  5. Kovuşturma veya beraat kararı alınması durumunda.

  6. Tutuklu kaldığı sürenin cezadan daha uzun olması.

Bu gibi durumlarda, kişi haksız yere özgürlüğünden mahrum kalmış olur ve maddi ve manevi tazminat talep edebilir.

Tazminat Talep Edilen Durumlar

Örneğin, suçsuz olduğu anlaşılan bir kişi, haksız tutuklama sonucu uzun bir süre cezaevinde kalmış olabilir. Bu kişi, yargı sürecinde beraat ettiğinde, devletin bu hatalı tutumu sonucu uğradığı zararları tazmin etme hakkına sahiptir. Aynı şekilde, haksız el koyma nedeniyle malvarlığı zarar gören kişiler de tazminat talep edebilirler. Burada temel amaç, el konulan malın değer kaybetmesi veya kullanılamaması gibi sebeplerle kişinin uğradığı maddi zararı telafi etmektir.

Tazminat Komisyonu ve Görevleri

Koruma tedbirlerine ilişkin tazminat talepleri genellikle Tazminat Komisyonu tarafından değerlendirilir. Bu komisyon, 6384 sayılı Kanun ile kurulmuştur ve temel amacı, mağdur olan kişilerin maddi ve manevi zararlarını idari bir yollatelafi etmektir. Ceza hukuku kapsamındaki uzun süren soruşturma veya kovuşturmalar ile ilgili manevi tazminat talepleri, bu komisyona başvuru yapılarak çözülebilir.

Haksız Tutuklama ve Gözaltı Nedeniyle Tazminat Davası Açma Süresi (CMK 142)

Haksız tutuklama veya gözaltı gibi durumlar sonucunda tazminat talebinde bulunmak isteyen kişiler, belirli bir süre içinde dava açmalıdır. CMK 142/1 maddesine göre, beraat kararının kesinleşmesinden itibaren 3 ay içinde tazminat davası açılabilir. Ancak her halükarda kararın kesinleşmesinden itibaren 1 yıl geçmeden dava açılması gerekir. Bu süreler aşılırsa, tazminat talep etme hakkı kaybolur.

Haksız Koruma Tedbiri Tazminatında Görevli Mahkemeler

Haksız koruma tedbirleri nedeniyle açılacak tazminat davaları, mağdurun ikamet ettiği yerdeki Ağır Ceza Mahkemesitarafından görülür. Eğer kişinin ikamet ettiği yerde ağır ceza mahkemesi yoksa, en yakın ağır ceza mahkemesi yetkili olur. Ayrıca, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları da Türkiye'deki ağır ceza mahkemelerinde dava açabilirler.

Tazminat Davası Sürecinde Deliller ve Yargılama Usulü

Tazminat davası açan kişinin, zarara uğradığını kanıtlayan belgeleri mahkemeye sunması gerekir. Mahkeme, bu belgeleri inceleyerek karar verir. Maddi tazminat taleplerinde, kişinin tutukluluk süresince kaybettiği gelir, iş kaybı ve diğer ekonomik zararlar değerlendirilir. Mahkeme, ayrıca kişinin sosyal durumunu araştırarak, buna göre bir tazminat miktarı belirler.

Maddi ve Manevi Tazminat Miktarları Nasıl Belirlenir?

Haksız tutuklama ve gözaltı nedeniyle talep edilen maddi tazminat, kişinin gelir kaybı, iş kaybı veya diğer maddi zararlarını kapsar. Bu hesaplama yapılırken, kişinin iş durumu, gelir düzeyi ve sosyal statüsü dikkate alınır. Manevi tazminat ise kişiye özgürlüğünden mahrum kaldığı için çektiği elem ve ızdırabı telafi etmek amacıyla verilir. Bu tazminat miktarı, kişinin sosyal statüsü, tutukluluk süresi ve yaşadığı mağduriyete göre değişir.

Tazminat Davasında Faiz ve Avukatlık Ücreti

Tazminat davası sonucunda mahkeme, belirlenen tazminat miktarına yasal faiz ekler. Faiz başlangıç tarihi, haksız tedbirin uygulanmaya başlandığı tarihtir. Ayrıca, tazminat davası açan kişi, daha önce ödediği avukatlık ücretini de talep edebilir. Ancak, avukatlık ücretinin tazminat kapsamında değerlendirilebilmesi için serbest meslek makbuzunun ibrazı gereklidir.

Haksız Koruma Tedbiri Tazminatına İtiraz ve Geri Alım Şartları

Tazminat kararı verilmiş olsa bile, bazı durumlarda devlet bu tazminatı geri alabilir. Örneğin, beraat kararı kaldırılarak kişi mahkum edilirse, ödenmiş olan tazminat mahkumiyet süresine göre geri talep edilebilir. Bu durumda, Cumhuriyet savcısının talebi üzerine tazminatın geri alınması için icra takibi başlatılabilir.

Sonuç

Haksız tutuklama, gözaltı ve el koyma, kişinin özgürlüğüne ciddi müdahalelerde bulunan hukuki süreçlerdir. Bu süreçler sırasında hak ihlallerine uğrayan kişiler, maddi ve manevi tazminat talep edebilirler. Tazminat davaları, hukuk devletinin temel prensiplerinden biri olan adaletin sağlanması açısından son derece önemlidir.

 

Haksız Tutuklama, Yakalama, Gözaltı ve Elkoyma Yargıtay Kararları

Ceza hukuku uygulamalarında önemli yer tutan koruma tedbirleri, adli makamlarca şüpheli veya sanıklar hakkında uygulanabilen ciddi müdahalelerdir. Bu tedbirler arasında tutuklama, gözaltı, yakalama ve el koyma yer alır. Ancak bu tedbirlerin haksız uygulanması durumunda, kişiler zarar görerek hukuka aykırı şekilde özgürlüklerinden mahrum kalabilirler. Bu tür durumlarda mağdur olan bireyler, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 141 ve 142. maddelerine dayanarak tazminat talebinde bulunabilirler. Yargıtay'ın bu konulara dair emsal kararları, tazminat süreçlerinin nasıl işlediğini ve hangi durumlarda kişilerin hak talep edebileceğini açıkça ortaya koymaktadır.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi, koruma tedbirleri nedeniyle açılan tazminat davalarına bakmakla yetkilidir. Bu davalar kapsamında verilen kararlar, hem yasal sürecin doğru işleyip işlemediğini hem de mağdur olan kişilerin haklarının nasıl korunacağını belirler.

Haksız Arama Nedeniyle Tazminat Davası Açma Süresi

Bir kişinin konutunda veya iş yerinde hukuka aykırı arama yapılması, kişinin temel haklarının ihlali anlamına gelir. Aramanın kanuna uygun olarak yapılmaması durumunda, mağdur kişi tazminat talebinde bulunabilir. Ancak bu talep belirli bir süre içinde yapılmalıdır. Örneğin, Niğde Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında, davacının evinde yapılan aramanın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek manevi tazminat talebinde bulunulmuştur. Yargıtay, bu talebi incelerken CMK'nın 142/1. maddesi gereğince, arama tarihinden itibaren 1 yıllık sürenin geçmiş olduğunu belirlemiş ve davanın süre yönünden reddine karar vermiştir. Bu karar, hukuki süreçlerde tazminat taleplerinin belirlenen sürelere bağlı olduğunu vurgular.

Özellikle avukat olan bir kişinin konutunda yapılan hukuka aykırı aramalar, 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 58. maddesi gereğince, kişilerin mesleki faaliyetlerini ve itibarlarını zedeleyici bir nitelik taşıyabilir. Bu durumlarda da tazminat talepleri mümkündür, ancak yine belirlenen sürelerin aşılmaması gereklidir.

Haksız Tutuklama Tazminatı ve Mahsup Şartları

Tutuklama, kişinin özgürlüğünden mahrum bırakıldığı en ciddi koruma tedbirlerinden biridir. Ancak bir kişinin haksız yere tutuklanması, ceza hukukunun temel ilkelerinden olan hukuka uygunluk ve orantılılık ilkesinin ihlali anlamına gelir. Bu gibi durumlarda tutuklanan kişi, tutukluluğunun ardından beraat eder veya mahkeme kararı ile suçsuz bulunursa, tazminat talep edebilir.

Örneğin, Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği bir kararda, davacı cinsel saldırı suçundan 53 gün tutuklu kaldıktan sonra beraat etmiştir. Mahkeme, davacının tutuklu kaldığı sürenin başka bir mahkumiyetinden mahsup edildiğini belirtmiş, ancak Yargıtay, mahsup edilip edilmeyen sürenin net olarak belirlenmesi gerektiğini vurgulamıştır. Bu tür davalarda önemli olan, tutuklu kalınan sürenin başka bir ceza ile ilişkilendirilip ilişkilendirilmediğinin doğru bir şekilde tespit edilmesidir. Mahsup işlemi tazminat miktarını etkileyebilir; bu nedenle davanın detaylı bir şekilde incelenmesi gerekir.

Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat Davasında Faiz ve Islah

Ceza davalarında tazminat taleplerinde faiz talep edilmesi de mümkündür. Ancak faiz başlangıç tarihi ve ıslah talebi konusundaki usuller, dikkatle ele alınmalıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre, ıslah işlemi tahkikat sona ermeden önce yapılabilir. Bununla birlikte, Yargıtay bozma kararından sonra da bazı durumlarda ıslah yapılabileceği kabul edilmektedir. Örneğin, davacının faiz talebi başlangıçta belirtilmemişse, duruşma sırasında bu talebin ıslah yoluyla sunulması mümkündür. Ancak, bu tür taleplerin karşı tarafa bildirilmesi zorunludur. Aksi takdirde mahkeme kararı bozularak yeniden incelenmek zorunda kalır.

Birden Fazla Suçta Aynı Kararda Düşme ve Beraat Kararı Verilmesi Halinde Tazminat

Bir kişi birden fazla suçtan dolayı yargılanıyorsa ve bu suçlardan birinden düşme kararı, diğerlerinden beraat kararıverilmişse, bu durum karmaşık bir tazminat talebini doğurabilir. Örneğin, davacı, hakaret, yaralama ve kanuna aykırılık suçlarından yargılanmış ve bu suçlardan beraat etmiştir. Ancak, hakaret suçu için şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verilmiştir. Yargıtay, davacının diğer suçlardan beraat ettiğini ve bu nedenle yakalama ve gözaltının haksız olduğunu belirterek, CMK 144/1-e maddesi gereğince tazminat hakkının doğduğunu ifade etmiştir. Bu tür karmaşık davalarda her bir suçun ayrı ayrı değerlendirilmesi ve kişinin hangi suçlardan beraat ettiğinin net bir şekilde ortaya konulması gerekmektedir.

Suç İkrarı Nedeniyle Tutuklanan Kişilerin Tazminat Hakkı

Bir kişi, suç işlediğini beyan ettiğinde adli makamlarca tutuklanabilir. Ancak bu durumda kişi daha sonra beraat etse bile, tutuklandığı süre için tazminat talep edemez. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, bu tür durumlarda suç ikrarının tazminat hakkını ortadan kaldırdığını belirtmiştir. Örneğin, uyuşturucu madde ticareti yaptığını itiraf eden bir kişinin daha sonra beraat etmesi, suç ikrarı nedeniyle tazminat talebini engeller. Bu tür davalarda önemli olan, kişinin suçunu itiraf edip etmediği ve bu itirafın tutuklama kararını nasıl etkilediğidir.

Yakalama İşlemi Sonrası Serbest Bırakılan Kişilerin Tazminat Hakkı

Yakalama, adli makamların suç işlendiğine dair kuvvetli şüpheler üzerine bir kişiyi geçici olarak özgürlüğünden mahrum bırakmasıdır. Ancak, bu işlem sırasında kişilerin haklarının korunması son derece önemlidir. Örneğin, yakalanan kişinin haklarının kendisine hatırlatılması, yakalama işleminin yakınlarına bildirilmesi gibi prosedürlerin eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu işlemler yerine getirilmediğinde, yakalanan kişi haksız yere özgürlüğünden mahrum kalmış sayılır ve tazminat talebinde bulunabilir.

Yargıtay’ın kararlarında, yakalama işlemi sonrasında serbest bırakılan kişilere yönelik tazminat talepleri de ele alınmaktadır. Eğer kişi, yakalama işlemi sırasında kanuni haklarından yararlandırılmadıysa veya yakalama hukuka aykırı bir şekilde gerçekleştirildiyse, bu kişi manevi tazminat talebinde bulunabilir. Bu tür durumlarda, adli makamların yakalama işlemi sırasında anayasaya ve yasalara uygun hareket edip etmediklerini belirlemek önemlidir.

Tazminat Talebinde Hükmün Kesinleşme Zorunluluğu

Ceza davalarında tazminat talep edebilmek için çoğu durumda mahkemenin verdiği kararın kesinleşmiş olması gerekmektedir. Ancak bazı durumlarda, hükmün kesinleşmesi beklenmeden de tazminat talebinde bulunulabilir. Örneğin, gözaltı süresi kanuni sınırları aşan bir kişi, dava sonuçlanmadan tazminat davası açabilir. Bu tür durumlar, CMK'nın 141. maddesi kapsamında değerlendirilir ve yargılama sürecinin tamamlanması beklenmeden tazminat talebi yapılabilir.

Haksız Tutuklama ve Gözaltı İçin Maddi Tazminat Hesaplaması

Haksız tutuklama veya gözaltı nedeniyle açılan maddi tazminat davalarında, kişinin tutuklu kaldığı süre boyunca uğradığı maddi kayıplar değerlendirilir. Yargıtay’ın emsal kararlarına göre, tazminat hesaplaması yapılırken asgari ücret baz alınmaktadır. Örneğin, tutuklu kaldığı dönemde işini kaybeden bir kişi, maddi tazminat talebinde bulunduğunda bu kişinin kaybettiği maaş ve diğer gelirleri dikkate alınır. Ancak tazminat miktarı belirlenirken, kişinin çalıştığı dönemdeki maaşı ya da iş kaybı dikkate alınarak net asgari ücret üzerinden bir hesaplama yapılır.

Bu tazminat hesaplamalarında, kişinin sigortalı olarak çalışıp çalışmadığı, iş kaybına uğrayıp uğramadığı gibi unsurlar da dikkate alınmaktadır. Mahkemeler, sunulan belgeler ışığında maddi tazminat miktarını belirlerken, kişinin iş durumu ve sosyal güvenlik kayıtlarını inceler.

Haksız Tutuklama ve Gözaltı İçin Manevi Tazminat Ölçütleri

Manevi tazminat, kişinin haksız yere tutuklanması ya da gözaltına alınması sonucu çektiği elem ve üzüntüyü telafi etmeyi amaçlar. Bu tür davalarda manevi tazminat miktarını belirlemek için belirli bir ölçüt bulunmamakla birlikte, davacının sosyal durumu, suçun niteliği, tutukluluk süresi ve çevresel etkiler dikkate alınır. Yargıtay, bu tür davalarda makul ve adil bir miktar belirleyerek, tazminatın kişiyi tatmin edecek düzeyde olmasına dikkat eder.

Manevi tazminat davalarında, kişinin toplumdaki statüsü, yaptığı iş ve yaşadığı mağduriyetin boyutu göz önüne alınır. Örneğin, iş adamı, kamu görevlisi veya avukat gibi toplumda saygın bir konuma sahip kişilerin haksız yere tutuklanması, onların itibar kaybına uğramalarına neden olabilir. Bu durumlarda, mahkemeler manevi tazminat miktarını belirlerken bu tür unsurları göz önünde bulundururlar.

Koruma Tedbirlerine Dayalı Tazminatlarda Vekalet Ücreti ve Maddi Zararlar

Haksız tutuklama, gözaltı veya el koyma gibi koruma tedbirleri nedeniyle açılan tazminat davalarında, vekalet ücreti de talep edilebilir. Ancak, Yargıtay kararlarına göre vekalet ücreti, maddi tazminat kapsamında değil, yargılama gideri olarak değerlendirilir. Bu nedenle, tazminat davalarında vekalet ücretinin ayrı bir başlık altında ele alınması gerekmektedir. Ayrıca, vekalet ücreti talep edilebilmesi için avukat tarafından sunulan serbest meslek makbuzu ibraz edilmelidir.

Koruma tedbirleri nedeniyle açılan tazminat davalarında, maddi zararların ispatı için de belgeler sunulması gerekmektedir. Örneğin, kişi haksız yere tutuklandığı süre boyunca iş kaybı yaşamışsa, bu durumu ispatlayan belgeleri mahkemeye sunarak maddi tazminat talep edebilir. Ancak, maddi zararların tespitinde önemli olan, belgelerin geçerli ve doğru bilgiler içermesidir.

Sonuç

Koruma tedbirleri, ceza hukukunun en ciddi uygulamaları arasında yer alır ve kişilerin özgürlüğünü doğrudan etkiler. Ancak bu tedbirlerin hukuka aykırı uygulanması, kişilerin haklarının ihlali anlamına gelir. Yargıtay 12. Ceza Dairesikararları, bu tür haksız uygulamalara karşı kişilerin tazminat talebinde bulunabileceğini açıkça ortaya koymaktadır. Haksız tutuklama, gözaltı, yakalama veya el koyma gibi durumlarda mağdur olan kişiler, maddi ve manevi zararlarını telafi etmek amacıyla devlet aleyhine tazminat davası açabilirler. Bu davaların doğru bir şekilde yürütülmesi, adaletin sağlanması açısından son derece önemlidir.

SIKÇA SORULAN SORULAR (SSS)

1. Haksız tutuklama tazminatı ne kadar?

AİHM kararlarına göre, 1 ay haksız tutuklamaya karşılık yaklaşık 1000 Euro manevi tazminata hükmedilmektedir. Haksız tutuklama, gözaltı, yakalama veya el koyma gibi müdahaleler için açılan tazminat davaları, kişi özgürlüğüne yönelik ceza hukuku müdahalelerinin giderilmesini amaçlar.

2. Beraat edilen dosyadan tazminat alınır mı?

Evet, haksız yere tutuklanan bir kişi, dava açılmadan önce kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğinde veya dava sonucunda beraat ettiğinde, Maliye Hazinesi yani devlet aleyhine haksız tutuklama sebebiyle tazminat davası açabilir.

3. Haksız yere ceza aldım, ne yapmalıyım?

Haksız olarak aldığınız cezanın türüne göre itiraz yolları mevcuttur. Örneğin, haksız trafik cezasına itiraz etmek istiyorsanız, cezanın tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine başvurabilirsiniz. Haksız tutuklama durumunda beraat kararı alındığında, devlet aleyhine tazminat davası açma hakkınız vardır.

4. Tutuklama en fazla ne kadar sürebilir?

Soruşturma evresinde tutukluluk süresi, ağır ceza mahkemesinin görev alanına girmeyen suçlar için 6 ayı, ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlar için ise 1 yılı geçemez.

5. Hangi suçlarda tazminat alınabilir?

Maddi ve manevi tazminat davaları, haksız bir fiil sonucunda zarar gören kişiler tarafından açılabilir. Trafik kazası, doktor hatası, iş kazası veya boşanma davalarında maddi ve manevi tazminat talep edilebilir.

6. Haksız tutuklama tazminatı nasıl tahsil edilir?

Mahkeme kararının kesinleşmesinin ardından, idareye başvurularak tazminat talep edilir. İdare, 30 gün içinde ödeme yapmazsa, ilamlı icra yoluna başvurulabilir.

7. Mahkemeden beraat aldım, ne yapmalıyım?

Beraat kararı verilmesinden sonra, şikayetçi taraf veya savcılık bu karara karşı istinaf ya da temyiz yoluna başvurabilir. Bu başvuru süreçlerinde beraat kararının bozulması mümkündür. Ancak karar kesinleştiğinde tazminat talep edilebilir.

8. Tazminat davası ne kadar sürede sonuçlanır?

Tazminat davalarının sonuçlanma süresi, mahkemelerin iş yoğunluğuna ve duruşma tarihlerine bağlı olarak değişir. Ayrıca, adli tatil gibi süreçler de bu süreyi etkileyebilir.

9. Tazminat davası açan kişi kaybederse ne olur?

Tazminat davasını kaybeden kişi, talep ettiği tazminatı alamaz. Ayrıca, mahkeme masrafları, avukatlık ücretleri ve diğer yargılama giderlerini ödemek zorunda kalabilir.

10. CMK 141 tazminat davası kime açılır?

Haksız tutuklama veya diğer koruma tedbirleri nedeniyle açılacak tazminat davaları, CMK’nın 141. maddesi uyarınca devlet aleyhine açılır. Bu davalarda Maliye Hazinesi aleyhine husumet yöneltilir.

11. Haksız tutuklama tazminatı kesinleşmeden icraya konulabilir mi?

Hayır, tazminat davası kesinleşmeden ve idari başvuru süreci tamamlanmadan ilamlı icra takibine konulamaz.

12. Ceza mahkemesinden tazminat talep edilebilir mi?

Evet, ceza mahkemesinin sonucunda tazminat talep edilebilir. Ceza davasında beraat eden kişiler, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilirler.

13. Haksız tutuklama tazminatı nasıl tahsil edilir?

Haksız tutuklama nedeniyle açılan tazminat davalarında verilen karar kesinleşince, kişi bu kararla birlikte idareye başvurarak tazminat talep eder. İdare, 30 gün içinde ödeme yapmazsa ilamlı icra yoluna başvurulabilir.

14. Mahkemenin verdiği tazminat ödenmezse ne olur?

Mahkeme tarafından verilen tazminat kararına rağmen ödeme yapılmazsa, kişi ilamlı icra yoluyla tazminatı tahsil edebilir.

15. Mahkemede tazminat neye göre belirlenir?

Tazminat miktarı, davanın türüne göre değişir. Haksız tutuklama tazminatında kişinin uğradığı maddi ve manevi zararlar dikkate alınırken, boşanma davalarında tarafların ekonomik ve sosyal durumu, kusurları ve eylemin ağırlığı göz önünde bulundurulur.

16. Tazminat davası ne kadar sürer?

Tazminat davasının süresi, mahkemenin iş yoğunluğuna ve duruşma tarihlerine bağlıdır. Adli tatil gibi faktörler de davanın sonuçlanma süresini etkileyebilir.

17. Tazminat davası açan kişi kaybederse ne olur?

Davayı kaybeden kişi, tazminat talebinde bulunduğu miktarı alamaz ve ayrıca dava masraflarını karşılamak zorunda kalabilir. Bu masraflar avukatlık ücretleri ve diğer hukuki giderleri içerebilir.

18. Ceza mahkemesi tazminat kararları kesinleşmeden icraya konulabilir mi?

Hayır, ceza mahkemesi tarafından verilen tazminat kararları kesinleşmeden icraya konulamaz. Kararın kesinleşmesi ve idareye başvuru sürecinin tamamlanması gerekmektedir.

19. Tazminat davası hangi durumlarda açılır?

Tazminat davası, haksız bir fiil sonucu maddi veya manevi zarar gören kişiler tarafından açılabilir. Sözleşme ihlali, haksız fiil ve koruma tedbirleri gibi durumlarda da tazminat talep edilebilir.

20. Haksız işgal tazminatı kesinleşmeden icraya konulabilir mi?

Mahkeme kararı kesinleşmeden haksız işgal tazminatı icraya konulamaz.

21. Maddi tazminat neye göre hesaplanır?

Maddi tazminat hesaplanırken, zararın niteliği ve boyutu dikkate alınır. Ölüm durumunda, ölen kişinin yaşı ve geliri gibi faktörler göz önüne alınır. Yaralanma durumunda ise maluliyet oranı dikkate alınır.

22. Hangi mahkeme kararları kesinleşmeden icraya konulamaz?

Haksız tutuklama, koruma tedbirleri ve boşanma gibi şahsa ilişkin davalarda verilen kararlar, kesinleşmeden icraya konulamaz. Ancak nafaka davalarında verilen kararlar, istisna teşkil eder.

23. Ceza davasında tazminat istenebilir mi?

Evet, ceza davası sonuçlandıktan sonra maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulabilir. Ceza davasına konu olan suça bağlı zararların telafisi amacıyla bu dava açılabilir.

24. Ceza davasından sonra tazminat davası ne zaman açılır?

Ceza davası sonuçlandıktan sonra, olay tarihinden itibaren ceza zamanaşımı süresi içinde tazminat davası açılabilir. Türk Borçlar Kanunu’na göre, zarar öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl içinde tazminat davası açılması gerekir.

25. Beraat edilen dosyadan tazminat alınır mı?

Evet, haksız yere tutuklanan kişiler, beraat ettikleri takdirde devlet aleyhine tazminat davası açabilirler.

26. Mahkeme yoluyla kazanılan tazminat ne zaman ödenir?

Tazminatın ne zaman ödeneceği, davanın türüne göre değişir. İş Mahkemesi'nden kazanılan tazminat genellikle 7 ila 14 gün içinde ödenir. Ödenmediği takdirde, ilamlı icra yoluna başvurulabilir.

27. Hem cezai şart hem tazminat istenebilir mi?

Evet, cezai şart ve tazminat birlikte talep edilebilir. Cezai şart, zarar meydana gelmese bile talep edilebilirken, tazminat için bir zarar olması gereklidir.

28. Manevi tazminat miktarı nasıl belirlenir?

Manevi tazminat miktarı, yaşanan olayın kişide yarattığı psikolojik etkiler, tarafların kusur oranları ve zarar verenin sosyoekonomik durumu gibi unsurlar dikkate alınarak belirlenir.

29. Haksız yere tutuklananlar ne yapmalıdır?

Haksız yere tutuklanan kişiler, devlet aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açabilirler. Ayrıca, koruma tedbirlerine (gözaltı, arama vb.) haksız yere maruz kalanlar da tazminat talep edebilirler.

30. Hangi durumlarda tazminat davası açılabilir?

Tazminat davası, haksız bir fiil sonucu maddi veya manevi zarara uğrayan kişiler tarafından açılabilir. Haksız tutuklama, sözleşme ihlali veya koruma tedbirleri gibi durumlar tazminat davası açmak için neden olabilir.

31. Ceza mahkemesinden tazminat talep edilebilir mi?

Evet, ceza mahkemesi sonucunda maddi ve manevi tazminat talep edilebilir. Ceza davası sonrası yaşanan maddi veya manevi zararlar için tazminat davası açılabilir.

 

Comentários


Son Yazılar

bottom of page