top of page

Resmi Nikahı Olmayan Eşin Destekten Yoksun Kalma Tazminatı

Resmi Nikahı Olmayan Eşin Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Talep Edebilmesi: Yargıtay Kararının Değerlendirilmesi

T.C. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 30 Mart 2015 tarihli ve E. 2014/10266, K. 2015/5025 sayılı kararı, trafik kazasında vefat eden kişinin resmi nikahı olmayan eşi tarafından destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyeceği hususunu ele almaktadır. Karar, Türkiye'de sosyal ve hukuki yapının değişen dinamiklerini yansıtarak, evlilik kurumunun resmi çerçeveler dışında da bir destek ilişkisi olarak kabul edilmesi gerektiğine dikkat çekmektedir. Bu karar, evlilik dışı ilişkilerin de hukuk tarafından tanınması ve bu tür birlikteliklerin toplumsal açıdan desteklenmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Dolayısıyla, toplumda yaygın olarak görülen fiili birlikteliklerin hukuki olarak tanınması, hukukun sosyal gerçeklerle daha uyumlu hale getirilmesine yardımcı olmaktadır.

Kararın Özeti

Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Davacı, trafik kazasında vefat eden kişinin resmi nikah olmadan birlikte yaşadığı eşi olarak, destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiştir. Sigorta İtiraz Hakem Heyeti, desteklik ilişkisi kanıtlanamadığı gerekçesiyle talebi reddetmiştir. Ancak Yargıtay, resmi evlilik olmaksızın da bir destek ilişkisinin varlığının kabul edilebileceği ve bu durumun tazminat talebine engel teşkil etmeyeceği kanaatine varmıştır.

Yargıtay, bu tür davalarda kişilerin birlikte yaşamalarının fiili niteliğine ve düzenine bakılması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu nedenle, birlikte yaşayan çiftlerin birbirlerine sağladığı desteğin hukuken tanınması ve korunması gerekmektedir.

Yargıtay'a göre, destekten yoksun kalma tazminatı, ölenin sağladığı desteği kaybeden kişinin mağduriyetini gidermek amacıyla ödenir. Bu tazminat, ölenle talep eden kişi arasında resmi bir evlilik ilişkisinin bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, fiili bir destek ilişkisinin varlığına dayanır. Yani, evlilik ilişkisi hukuki bir bağ ile olmasa dahi, ölen kişi ile düzenli bir biçimde karı-koca gibi yaşamış olan bir kişi de bu tazminat talebinde bulunabilir. Bu tür durumlarda, fiili bir destek ilişkisi, sosyal ve ekonomik olarak kişilerin birbirlerine karşı olan yükümlülüklerinin hukuken tanınması anlamına gelir. Dolayısıyla, evlilik dışı ilişkilerin de bu bağlamda değerlendirilmesi, toplumsal dayanışmayı ve adaleti sağlamak açısından büyük önem taşımaktadır.

Destek İlişkisinin Varlığı

Destekten yoksun kalma tazminatı, Borçlar Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca, ölüm sonucu ölen kişinin desteğinden yoksun kalan kişinin mağduriyetini gidermeye yönelik bir tazminattır. Bu tazminat türünde, destek olgusu hukuki bir ilişki yerine fiili bir duruma dayanır. Dolayısıyla, davacının müteveffa ile resmi nikahı olmasa dahi, eylemli ve düzenli olarak karı-koca gibi yaşamaları durumunda destek ilişkisinin varlığı kabul edilir.

Bu kapsamda, destek ilişkisinin varlığını kanıtlamak için sunulabilecek deliller şunlardır:

  • Müteveffa ile davacının aynı evde yaşadığını gösteren belgeler

  • Ortak faturalar (elektrik, su, telefon vb.)

  • Ortak abonelik kayıtları

  • Tanık ifadeleri

Bu tür deliller, birlikte yaşama durumunun fiili ve sürekli olduğunu gösteren belgeler ve tanıklıklardan oluşabilir. Bu nedenle, mahkeme sürecinde bu tür belgelerin sunulması, tazminat talebinin kabul edilmesi açısından kritik öneme sahiptir.

Yargıtay, bu tür davalarda sadece resmi evlilik bağının değil, aynı zamanda tarafların birlikte yaşamalarının fiili niteliğinin de önem taşıdığını belirtmektedir. Destek ilişkisinin varlığını kanıtlamak amacıyla, mahkeme tarafından muhtarlık kayıtları, abonelik bilgileri ve diğer belgeler incelenmeli; davacının müteveffa ile olan ilişkisinin düzenli bir destek sağladığı hususu somut delillerle ortaya konmalıdır. Bu belgeler, kişilerin günlük yaşamlarının ve birlikte geçirdikleri zamanın düzenli olduğunu kanıtlamak açısından önemlidir. Aynı zamanda bu belgeler, birlikte yaşama durumunun sürekliliğini ve tarafların birbirlerine karşı olan sorumluluklarını da ortaya koymaktadır. Bu durum, evlilik dışı ilişkilerin de toplumun bir gerçeği olarak kabul edilmesi gerektiğini ve bu tür ilişkilerin de hukuken korunması gerektiğini göstermektedir.

Sosyal ve Hukuki Değerlendirme

Yargıtay'ın bu kararı, destekten yoksun kalma tazminatı konusunda resmi evlilik şartını aramayan bir yaklaşımı benimseyerek, toplumdaki fiili birlikteliklerin ve sosyal ilişkilerin hukuken tanınması gerektiğini belirtmektedir. Bu karar, özellikle evlilik dışında birlikte yaşayan çiftlerin de birbirlerine karşı olan sorumluluklarının hukuki olarak tanınması açısından önem arz etmektedir. Ayrıca, bu durumun sosyal güvenlik ve sigorta hukuku açısından da önemli sonuçları bulunmaktadır. Bu tür bir yaklaşım, evlilik dışı ilişkilerin de hukuki koruma altına alınmasını ve tarafların birbirlerine sağladığı desteğin hukuken tanınmasını sağlamaktadır. Dolayısıyla, bu durum, evlilik dışı ilişkilerin de sosyal güvenceye sahip olmasını ve bu tür ilişkilerde yaşanan mağduriyetlerin giderilmesini amaçlamaktadır.

Yargıtay'ın kararı, destekten yoksun kalma tazminatının sosyal karakterine vurgu yaparak, bu tazminatın eylemin karşılığı olan bir ceza değil, ölenin yardımından yoksun kalan kişinin yaşamını sürdürebilmesi için bir destek niteliğinde olduğunu belirtmiştir. Bu açıdan bakıldığında, tazminatın amacı, ölen kişinin sağladığı yaşam düzeyinin ölümden sonra da devam ettirilmesini sağlamaktır. Bu durum, destekten yoksun kalan kişinin yaşam standartlarının korunması ve mağduriyetinin giderilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Destekten yoksun kalma tazminatının amacı, yalnızca ekonomik kaybı telafi etmek değil, aynı zamanda bu tür bir kaybın yarattığı sosyal ve psikolojik etkileri de hafifletmektir. Bu nedenle, destekten yoksun kalan kişilerin yaşam düzeylerinin korunması, toplumsal adaletin sağlanması açısından önemli bir unsurdur.

Sonuç

Sonuç olarak, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin bu kararı, resmi nikahı olmayan eşlerin de destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceği yönünde emsal bir karar niteliğindedir. Karar, evlilik dışı ilişkilerin de fiili destek ilişkisi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ve bu kişilerin de tazminat hakkına sahip olabileceğini ortaya koymaktadır. Bu yaklaşım, Türkiye'deki hukuk sisteminin, toplumdaki değişen aile yapısı ve sosyal ilişkileri daha kapsayıcı bir şekilde ele almasına olanak tanımaktadır. Bu tür bir kapsayıcılık, toplumun farklı kesimlerinin ihtiyaçlarının ve beklentilerinin karşılanması açısından büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, bu karar, evlilik dışı ilişkilerin de hukuki güvence altına alınması gerektiğini ve bu tür ilişkilerde yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Bu durum, toplumdaki sosyal adaletin sağlanması ve evlilik dışı ilişkilerin de toplumsal bir gerçek olarak kabul edilmesi açısından önemli bir adımdır. Dolayısıyla, Yargıtay'ın bu kararı, toplumun farklı kesimlerinin hukuki olarak korunması ve desteklenmesi gerektiğini ortaya koyan önemli bir karardır.

Bu bölümde, sıkça sorulan sorular ve bu Yargıtay kararıyla ilgili merak edilen konulara açıklık getirilmiştir. Bu sorular, kararın kapsamını ve önemini anlamanıza yardımcı olacak şekilde hazırlanmıştır.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

  1. Resmi nikahı olmayan eş destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilir mi? İmam nikahlı eş tazminat alabilir mi?Evet, Yargıtay'ın bu kararına göre resmi nikahı olmayan eş, ölen kişinin desteğinden yoksun kaldığı durumlarda tazminat talep edebilir. Bu durumda, fiili bir destek ilişkisinin varlığı önemlidir ve resmi evlilik şartı aranmamaktadır.

  2. Destekten yoksun kalma tazminatını talep etmek için hangi belgeler gereklidir?Destekten yoksun kalma tazminatı talep etmek için, birlikte yaşama durumunu kanıtlayan muhtarlık kayıtları, faturalar, abonelik bilgileri gibi belgeler ve tanıklıklar gereklidir. Bu belgeler, destek ilişkisinin varlığını ve düzenli olduğunu kanıtlamaya yardımcı olur.

  3. Destekten yoksun kalma tazminatının amacı nedir?Destekten yoksun kalma tazminatının amacı, ölen kişinin sağladığı yaşam düzeyinin ölümden sonra da devam ettirilmesini sağlamaktır. Bu tazminat, ekonomik kaybı telafi etmenin yanı sıra, kişinin sosyal ve psikolojik mağduriyetlerini de hafifletmeyi amaçlar.

  4. Resmi evlilik olmadan da destek ilişkisi nasıl kabul edilir? İmam nikahlı eşe yapılan destek?Resmi evlilik olmadan da destek ilişkisi, tarafların eylemli ve düzenli olarak karı-koca gibi birlikte yaşamaları ve birbirlerine destek sağlamaları durumunda kabul edilir. Bu tür ilişkilerde, tarafların birbirlerine karşı olan fiili sorumlulukları dikkate alınır.

  5. Yargıtay kararının önemi nedir? Bu karar, evlilik dışı ilişkilerin de hukuken tanınması gerektiğini belirtir. Toplumdaki fiili birlikteliklerin hukuki olarak korunması ve sosyal adaletin sağlanmasına katkı sağlaması açısından büyük önem taşır.

留言


Son Yazılar

bottom of page