top of page

Yargıtay’dan Kritik Karar

Davanın Usulden Reddi Sonrası 1 Yıllık Süre Geçmişse Hak Düşer

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 25.01.2024 tarihli kararında, işverenin işçiye karşı açtığı itirazın iptali davasının süre de açılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini yerinde buldu. Ancak bu kararda özellikle Borçlar Kanunu’nun 158. maddesinin uygulanma şartlarına dikkat çekildi.

Olayın Özeti:

Davacı işveren, iş akdini ikale ile sonlandırdığı işçiye yaptığı ödeme sonrası, işçinin işe iade davası açması üzerine ikale sözleşmesine aykırılık iddiasıyla ödeme iadesi talep etti. 130.000 TL ikale bedelinin ve 250.000 TL cezai şartın iadesi için icra takibi başlatıldı. Takibe itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davası açıldı ancak ilk dava, arabuluculuk şartı yerine getirilmediği için usulden reddedildi.

Davacı bu red kararı sonrasında arabulucuya başvurdu ve yeni dava açtı. Ancak mahkemeler, ilk davanın açıldığı tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini kabul etti.

Borçlar Kanunu m. 158’in Önemi:

Kararda vurgulanan önemli hukuki dayanaklardan biri de Türk Borçlar Kanunu’nun 158. maddesidir. Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere, hukuk sistemimiz:

“Davanın usulden reddedilmesi nedeniyle alacağın zamanaşımına uğraması veya hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle davacının mağdur olmaması”

amacıyla 6098 sayılı Kanun’un 158. maddesinde bir hukuki çare öngörmüştür.

Maddenin hükmüne göre:

“Dava veya def’i; mahkemenin yetkili veya görevli olmaması ya da düzeltilebilecek bir yanlışlık yapılması yahut vaktinden önce açılmış olması nedeniyle reddedilmiş olup da o arada zamanaşımı veya hak düşürücü süre dolmuşsa, alacaklı altmış günlük ek süre içinde haklarını kullanabilir.”

Ancak Yargıtay’a göre, somut olayda alacaklının bu 60 günlük ek süreyi kullanmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle de açılan ikinci dava hak düşürücü süre nedeniyle reddedilmiştir.

Sonuç:

Bu karar, özellikle şu yönleriyle dikkat çekicidir:

  • Arabuluculuk dava şartı eksikliğiyle usulden reddedilen davalarda, ilk dava tarihi esas alınır.

  • İtirazın iptali davalarında 1 yıllık hak düşürücü sürenin aşılması, davanın esasına girilmeden reddine neden olur.

  • Davacının mağdur olmaması için tanınan Borçlar Kanunu m. 158’deki 60 günlük ek süre, kendiliğinden uygulanmaz; bu sürenin etkin kullanılması gerekir.

Hukukçular ve dava tarafları için bu karar, usuli eksiklikler nedeniyle hak kaybı yaşanmaması için dikkatli davranılması gerektiğini bir kez daha ortaya koymaktadır.

📌 Sıkça Sorulan Sorular

❓ Davam, usulden reddedildi. Yeniden dava açarken sürelere dikkat etmeli miyim?

Evet. Eğer davanız, örneğin arabuluculuk şartı eksikliği gibi sebeplerle usulden reddedildiyse, yeni dava açarken hak düşürücü süre veya zamanaşımı süre geçmiş olabilir. Bu durumda, TBK m. 158 kapsamında 60 günlük ek süre içinde yeniden dava açmanız gerekir.

❓ TBK m. 158’deki 60 günlük süre herkese mi tanınır?

Hayır. Bu ek süre otomatik olarak tanınmaz. Yalnızca dava, yetkisiz/görevsiz mahkemede açılmışsa ya da düzeltilebilir usul hataları varsa ve bu sebeple reddedilmişse, o sırada süre dolmuşsa geçerlidir.

❓ İlk davanın tarihi mi, yoksa ikinci davanın tarihi mi esas alınır?

Genellikle ilk davanın açıldığı tarih, hak düşürücü sürenin başlangıcı kabul edilir. Ancak ilk dava usulen reddedilmişse, ikinci dava açısından bu sürenin yeniden başlamadığı kabul edilir. Dolayısıyla, TBK m. 158’e göre ek süre içinde ikinci davanın açılması gerekir.

❓ Arabuluculuk eksikliği nedeniyle reddedilen davada TBK m. 158 uygulanabilir mi?

Evet, uygulanabilir. Ancak Yargıtay, bu maddeye dayanarak 60 gün içinde ikinci davanın açılıp açılmadığını denetler. Süreyi kaçırdıysanız, davanız hak düşürücü süreden reddedilir.

🔍 Yargıtay Borçlar Kanunu 158. Maddeyi Nasıl Uyguluyor?

Yargıtay, TBK m. 158’i davacının mağduriyet yaşaması için önemli bir güvence olarak kabul etmektedir. Ancak bu güvence, belirli şartlara bağlıdır ve her usulden red durumunda doğrudan uygulanmaz.

Özellikle iş hukukunda:

  • Davanın arabuluculuk şartı yerine getirilmeden açılması halinde verilen usulden ret kararları, yeniden dava açılması için uygun zemin oluştursa da,

  • Yargıtay, 60 günlük süreyi dikkatli ve zamanında kullanmanın şart olduğunu açıkça belirtmektedir.

Nitekim 9. Hukuk Dairesi'nin 25.01.2024 tarihli kararında da davacının ikinci davayı bu süre içinde açmaması nedeniyle hak düşürücü süreye takıldığı ve davasının esasına girilmeden reddedildiği görülmektedir.

Bu nedenle, bir dava usulden reddedildiğinde TBK m. 158 kapsamındaki 60 günlük süreyi bilmek ve mutlaka takvime bağlamak gerekir.

Comments


Son Yazılar

bottom of page