top of page

Okulda çalışan hizmetli tazminat alabilir mi? Okul aile birliğinin işçiye karşı sorumluluğu Yargıtay: Okulda çalışan işçiler belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışsalar da kıdem tazminatına hak kazana

ÖZEL EĞİTİM KURUMLARINDA ÇALIŞAN ÖĞRETMENLERİN İŞ SÖZLEŞMELERİ VE KIDEM TAZMİNATI HAKLARI

Son yıllarda ülkemizde özel eğitim kurumlarının sayısında önemli bir artış görülmüştür. Bu artışla birlikte, özel eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlerin sayısı da 2016-2017 eğitim-öğretim döneminde 120.962 iken, 2021-2022 döneminde 163.975’e ulaşmıştır. Öğretmen sayısındaki bu artışla birlikte, iş hukuku kapsamında öğretmenlerin yaşadığı sorunlar da artmış ve bu alandaki davalar mahkemelere yansımıştır. Bu sorunların temelinde, özel eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlerin iş sözleşmelerinin hukuki niteliği ve bu sözleşmelerin belirli süreli mi yoksa belirsiz süreli mi olacağı sorusu yer almaktadır.




Özel Eğitim Kurumlarında Öğretmenlerin İş Sözleşmeleri

5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 9. maddesi uyarınca, özel eğitim kurumlarında çalışan öğretmenler, her yıl bir yıllık iş sözleşmeleri imzalayarak çalışmaktadırlar. Ancak bu sözleşmeler, uygulamada sıklıkla zincirleme olarak her yıl yenilenmektedir. Bu durum, öğretmenlerin iş sözleşmelerinin belirli süreli olma niteliğini kaybedip belirsiz süreli olup olmayacağı yönündeki tartışmaları doğurmuştur. Zira iş sözleşmesinin belirsiz süreli olup olmaması, öğretmenlerin iş güvencesi, kıdem ve ihbar tazminatı gibi haklarından yararlanıp yararlanamayacakları açısından büyük önem taşımaktadır.

Yargıtay’ın İçtihat Birleştirme Kararı ve Sonuçları

5580 sayılı kanunun yürürlüğe girmesinden sonra, Yargıtay’ın ilgili daireleri konuya ilişkin farklı ve çelişkili kararlar vermiştir. Bu durum, Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 23.02.2018 tarihli içtihadı birleştirme kararı almasına neden olmuştur. Söz konusu kararda, özel eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlerin iş sözleşmelerinin, zincirleme olarak yenilenmiş olsa dahi belirli süreli iş sözleşmesi niteliğinde olduğu hükme bağlanmıştır. Bu karara göre, iş sözleşmelerinin belirli süreli olma niteliği, her yıl yenilense bile objektif nedenlere dayandığı için belirsiz süreliye dönüşmeyecektir.

Yargıtay Kanunu’nun 45/5. maddesi uyarınca, içtihadı birleştirme kararları, Yargıtay Genel Kurulları, daireleri ve adliye mahkemelerini bağlayıcıdır. Dolayısıyla 23.02.2018 tarihinden sonra benzer davalarda, sözleşmelerin belirsiz süreli olarak kabul edilmesine olanak kalmamıştır. Kıdem tazminatına ilişkin hususlar ise sonraki Yargıtay kararlarına bırakılmıştır.

Bu kararla birlikte, özel eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlerin iş güvencesinden yararlanma ve ihbar tazminatı elde etme imkânları ortadan kalkmıştır. Zira 4857 sayılı İş Kanunu, iş güvencesi ve ihbar tazminatına ilişkin hükümlerin sadece belirsiz süreli iş sözleşmeleri için geçerli olduğunu açıkça belirtmektedir. Ancak kıdem tazminatı konusunda, ne 4857 sayılı İş Kanunu’nda ne de 1475 sayılı İş Kanunu’nun halen yürürlükte olan 14. maddesinde açık bir hüküm yer almamaktadır.

Kıdem Tazminatı Hakkı ve Yargıtay Kararları

İçtihadı birleştirme kararında, öğretmenlerin iş sözleşmelerinin belirli süreli olarak kabul edileceği belirtilmiş ancak kıdem tazminatı hakkında net bir karar verilmemiştir. Kararda, “belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışanlar, eğer sözleşme sürenin bitimi ile kendiliğinden sona ermişse kıdem tazminatına hak kazanamazlar” ifadesine yer verilmiştir. Ancak, bu ifade, belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan tüm işçilerin kıdem tazminatı hakkı olmadığı anlamına gelmemektedir. Sözleşmenin işveren tarafından sürenin bitiminden önce haksız olarak feshedilmesi veya işçinin haklı nedenle fesih hakkını kullanması durumunda, kıdem tazminatına hak kazanılabileceği açıktır.

Nitekim Yargıtay’ın daha sonraki kararları da bu yönde şekillenmiştir. Örneğin, (kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin 25.06.2019 tarihli kararında, sözleşmesi işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın yenilenmeyen öğretmenin kıdem tazminatına hak kazanacağı belirtilmiştir. Kararda, kıdem tazminatına hak kazanma şartlarının 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde belirlendiği ve belirli ya da belirsiz süreli iş sözleşmesi ayrımı yapılmaksızın kıdem tazminatına hak kazanılabileceği vurgulanmıştır. Ayrıca, 158 sayılı Uluslararası Çalışma Sözleşmesi’ne de atıfta bulunarak, belirli süreli sözleşmelerin işçi haklarını korumak amacıyla yapılması gerektiği belirtilmiştir.

Aynı dairenin 26.03.2019 tarihli bir başka kararında da, zincirleme olarak yenilenen öğretmen sözleşmelerinin belirli süreli olduğu kabul edilmiş ancak sözleşmenin feshi ile birlikte kıdem tazminatına hak kazanılabileceği hükme bağlanmıştır. Kararda, işverenin haksız feshi durumunda kıdem tazminatına hak kazanılacağı belirtilmiş, öğretmenin feshi durumunda ise haklı nedenin varlığı aranmıştır.

Sonuç

5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’na tabi olarak çalışan öğretmenlerin iş sözleşmeleri zincirleme olarak yenilense dahi belirli süreli olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle, öğretmenler iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacak, işe iade hakkı elde edemeyecek ve ihbar tazminatına hak kazanamayacaklardır. Ancak, öğretmenler bir yıllık kıdemi doldurmuşlarsa, sözleşmelerinin feshi veya yenilenmemesi durumunda kıdem tazminatına hak kazanabilirler. İşverenin haklı neden olmaksızın sözleşmeyi yenilememesi veya öğretmenin haklı nedenle fesih hakkını kullanması, kıdem tazminatının ödenmesi için yeterli olacaktır.

OKUL AİLE BİRLİĞİNİN İŞÇİYE KARŞI SORUMLULUĞU

Okul aile birliğinin işçiye karşı sorumluluğu, okullarda çeşitli görevlerde istihdam edilen işçilerin bu çalışmaları sonucu oluşan alacaklardan okul aile birliğinin sorumlu olup olmadığıyla ilgilidir. Okul aile birlikleri; temizlik, güvenlik, gece bekçiliği veya aşçılık gibi görevlerde okullarda işçi istihdam ederler. Bu işçilerin görev yerleri okul olmasına ve ücretleri okul aile birlikleri tarafından ödenmesine rağmen, sigortaları farklı kişi veya şirketler tarafından yapılmaktadır. İşçilerin, işçilik alacaklarını alamamaları durumunda okul aile birliğinin işçiye karşı sorumlu olup olmadığı, bu sebeple okul aile birliğine karşı dava açılıp açılamayacağı merak edilmektedir.

Bu makalede, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti veya ücret alacağı gibi işçilik hakları açısından okul aile birliğinin işçiye karşı sorumluluğu detaylı bir şekilde incelenecektir.

A) OKULDA ÇALIŞAN İŞÇİLERLE BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ YAPILMASI

Okul aile birlikleri, okullarda çalıştırdıkları işçilerin sözleşmelerinin belirli süreli olduğunu ileri sürmektedirler. Eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte işçilerin çalışmaya başladığı ve eğitim-öğretim dönemi sona erdiğinde işten çıkarıldıkları gerekçesiyle işçilerin kısmi ve belirli süreli çalıştıkları iddia edilmektedir. Ancak okul aile birlikleri tarafından işçilerin belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılması hukuki bir sonuca etki etmez.

Belirli süreli iş sözleşmesi yapılabilmesi için belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif şartlar aranır. Temizlik, güvenlik veya aşçılık gibi işler sürekli yapılacak işlerdir ve bu nedenle belirli süreli iş sözleşmesinin yapılmasını gerektiren objektif bir sebep yoktur. Ayrıca esaslı bir neden olmadıkça zincirleme belirli süreli iş sözleşmesi yapılamaz. Aksi takdirde bu sözleşme baştan itibaren belirsiz süreli iş sözleşmesi olarak kabul edilir.

B) OKULDA ÇALIŞAN İŞÇİLERİN HİZMET SÜRESİ

Okul aile birlikleri tarafından okullarda çalıştırılan işçilerin hizmet süreleri, eğitim ve öğretim dönemleriyle sınırlı olarak hesaplanır. Hizmet akitleri genellikle 9 aylık yapılmakta olup, işçilerin sürekli çalışmadığı görülmektedir. Dolayısıyla, okulda çalışan işçilerin hizmet süresi, eğitim ve öğretim dönemleriyle sınırlıdır ve bu süreler toplanarak belirlenir.

Yargıtay Kararı: “Davalı işyeri resmi okul olup, hizmet alımları da sürelidir. Davacının hizmet akitleri 9 ay süreli yapılmıştır. Bu nedenle davacının hizmet süresi kayıtlı sürelere göre belirlenmelidir. Hizmet süresinin yılda 12 ay kesintisiz olarak belirlenmesi hatalıdır.”(YARGITAY 9. HD. 2014/18877 E., 2015/32223 K., 12.11.2015 T.)

C) OKUL AİLE BİRLİĞİNE KARŞI DAVA AÇILABİLİR Mİ?

Okul aile birliklerinin tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Bu nedenle, yalnızca okul aile birliğine dava açılamaz. Ancak okul aile birliği ile birlikte Milli Eğitim Bakanlığı’na karşı dava açılabilir. Okul aile birliği ile Milli Eğitim Bakanlığı, işveren sıfatı ile müşterek müteselsil sorumlu kabul edilmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı, bu sorumluluğu kabul etmese de mahkemeler işçilik alacaklarından Bakanlığın da sorumlu olduğunu kabul etmektedir.

D) OKULDA ÇALIŞAN İŞÇİLER KIDEM TAZMİNATINA HAK KAZANIR MI?

Okul aile birlikleri tarafından okullarda çalıştırılan işçilerle belirli süreli iş sözleşmesi yapılmakta ve bu nedenle kıdem tazminatına hak kazanamayacakları savunulmaktadır. Ancak Yargıtay kararlarına göre, okulda çalışan işçiler belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışsalar da kıdem tazminatına hak kazanırlar. Yargıtay, belirli süreli iş sözleşmelerinin esaslı bir nedene dayanmadan zincirleme yapılmasını, belirsiz süreli iş sözleşmesi olarak kabul etmektedir.

Yargıtay Kararı: “…davalı tarafından iş akdinin feshi konusunda herhangi bir belge sunulmadığı, eğitim dönemi başlangıcında yeniden başlatılmamasının fesih anlamı taşımadığı savunulsa da, işveren feshi olduğu ve haklı bir neden içermediği anlaşılmıştır. Bu nedenle işçi kıdem tazminatına hak kazanır.”(İstanbul BAM 29. HD. 2017/1522 E., 2019/45 K., 15.01.2019 T.)

E) OKULDA ÇALIŞAN İŞÇİLER İHBAR TAZMİNATINA HAK KAZANIR MI?

Milli Eğitim Bakanlığı, okulda çalışan işçilerin asıl işvereni kabul edilmekte ve bu nedenle işçilik haklarından sorumlu tutulmaktadır. İş sözleşmesi sürekli yenilendiğinden, belirli süreli sözleşme yerine belirsiz süreli iş sözleşmesi olarak kabul edilir. İş sözleşmesinin işveren tarafından haklı bir nedenle feshedilmemesi durumunda, işçi kıdem tazminatının yanı sıra ihbar tazminatına da hak kazanır.

F) OKULDA ÇALIŞAN İŞÇİLER FAZLA MESAİ ÜCRETİNE HAK KAZANIR MI?

Okul aile birlikleri ile işçiler arasında yapılan iş sözleşmeleri genellikle belirli bir işin tamamlanmasına dayanmadığından belirsiz süreli kabul edilir. İşçinin fazla çalışmaları tanık beyanlarıyla ispatlanırsa, fazla mesai ücretine hak kazanır. Ayrıca, işçinin iş sözleşmesinin haksız bir şekilde feshedilmesi durumunda kıdem ve ihbar tazminatına da hak kazanır.

G) OKULDA ÇALIŞAN İŞÇİLERİN İŞ ŞARTLARINDA DEĞİŞİKLİK

Okul aile birlikleri tarafından işçilerin iş şartlarında değişiklikler yapılmakta, örneğin aşçı olarak alınan işçiye temizlik yaptırılabilmektedir. Bu gibi değişiklikler işçi tarafından kabul edilmediğinde iş sözleşmesi feshedilmektedir. Ancak, işçinin iş şartlarındaki değişikliği kabul etmemesi nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilmesi, işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmasını engellemez.

Sonuç olarak, okul aile birliklerinin işçiye karşı sorumluluğu, işçilik hakları açısından Yargıtay kararlarına göre şekillenmektedir. İşçiler, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti gibi haklarını talep edebilir ve bu haklarını okul aile birliği ile birlikte Milli Eğitim Bakanlığı’na karşı dava açarak talep edebilirler.

SIKÇA SORULAN SORULAR

Okulda çalışan hizmetli tazminat alabilir mi?Eğer hizmetli haklı bir sebeple işten ayrılmışsa veya haksız yere işten çıkarılmışsa, bir yıllık çalışma süresini doldurmuşsa tazminat almaya hak kazanır.

Özel okulda çalışan öğretmen kıdem tazminatı alabilir mi?Özel okul öğretmenleri, 5580 sayılı Kanun'a göre en az bir yıllık belirli süreli sözleşmeyle çalışırlar. Bu sözleşme işveren tarafından süresi dolmadan haksız olarak feshedilirse, öğretmen kıdem tazminatı hakkına sahip olur.

Özel okul öğretmeni istifa ederse tazminat öder mi?Eğer öğretmen haklı bir nedenle iş akdini fesheder ve fesih şekil şartlarına uygunsa tazminat alabilir.

Kıdem tazminatı şartları nelerdir?Kıdem tazminatı için işçinin en az bir yıl kesintisiz çalışmış olması ve iş sözleşmesinin belirsiz süreli olması gerekmektedir.

İstifa eden öğretmen tazminat alır mı?Öğretmenin iş sözleşmesi işveren tarafından haksız yere feshedilir veya yenilenmezse, kıdem tazminatı almaya hak kazanır.

Kıdem tazminatı kimlere verilmez?İşçi, işveren veya onun ailesine hakaret ederse veya asılsız suçlamalarda bulunursa işveren iş akdini feshedebilir ve bu durumda işçi kıdem tazminatı alamaz.

Comentarios


Son Yazılar

bottom of page