top of page

Vade Farkının Hukuki Karşılığı Ticari Teammül Olmaması Halinde Geçerli Olmayacağı

Vade Farkının Hukuki Karşılığı

Vade farkı, taraflar arasında yapılan ticari işlemlerde bedelin belirli bir süre zarfında ödenmemesi durumunda, gecikme nedeniyle uygulanan ek bir maliyettir. Bu fark, borçlunun ifayı zamanında gerçekleştirmemesi halinde satıcıyı (alacaklıyı) enflasyon veya faiz kaybı gibi ekonomik zararlardan korumayı amaçlayan bir mekanizma olarak öne çıkar. Ancak, vade farkının talep edilebilmesi için bazı hukuki koşulların yerine getirilmiş olması gerekmektedir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı (Esas: 2001/1, Karar: 2003/1), bu koşulların neler olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Sözleşme İlişkisi ve Vade Farkı

Vade farkının talep edilebilmesi için öncelikle, taraflar arasında yazılı bir sözleşme ya da ticari teamül gereklidir. Yargıtay’ın 27.06.2003 tarihli içtihadı birleştirme kararı, taraflar arasında yazılı bir anlaşma olmadan düzenlenen faturaya konulan "vade farkı uygulanacağı" ibaresinin, alıcının itiraz etmemesi durumunda hukuki sonuç doğurup doğurmayacağını tartışmaktadır. Yargıtay’ın vardığı sonuç, faturada yer alan vade farkı kaydına sekiz gün içinde itiraz edilmemesinin bu farkın kabul edildiği anlamına gelmeyeceği yönündedir.

Bu bağlamda, Yargıtay, faturaya itiraz edilmemesinin yalnızca faturanın münderecatının (zorunlu içerik) kesinleşmesi anlamına geldiğini, ancak vade farkının bu kapsama girmediğini vurgulamaktadır. Başka bir deyişle, faturalarda yer alan vade farkı kaydı, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmaksızın ya da bu yönde bir ticari teamül mevcut olmadıkça kendiliğinden hukuki sonuç doğurmaz.

Ticari Teamül ve Sözleşmesiz Durumlar

Taraflar arasında yazılı bir sözleşme veya vade farkı konusunda oluşmuş bir ticari teamül bulunmadığı durumlarda, faturada yer alan vade farkı ibaresine dayalı bir talep yapılamaz. Türk Ticaret Kanunu'nun 23/2. maddesine göre, faturaya sekiz gün içinde itiraz edilmemesi, fatura içeriğinin kabul edildiği anlamına gelir. Ancak, bu kural, yalnızca faturanın olağan ve zorunlu unsurları için geçerlidir. Fatura münderecatı, malların cinsi, adedi, fiyatı gibi unsurları kapsar, ancak vade farkı gibi ek kayıtlar bu kapsamda değerlendirilmez.

Vade Farkının Hukuki Niteliği

Vade farkı, ana borç miktarına eklenen bir unsur olup, faiz veya cezai şart değildir. Uygulamada sıkça kullanılan bu terim, borçlunun borcunu belirlenen vade içinde ödememesi halinde doğan ek mali yükümlülüğü ifade eder. Ancak, bu farkın talep edilebilmesi için ya baştan sözleşme ile belirlenmiş olması ya da ticari teamüllere uygun şekilde işlem yapılması gerekmektedir.

Yargıtay’ın görüşü, vade farkının ancak yazılı bir sözleşme veya ticari teamül varsa talep edilebileceği yönündedir. Ticari teamülün bulunmadığı ve taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı durumlarda ise, faturaya eklenen vade farkı ibaresi hukuki bir sonuç doğurmaz. Bu durum, faturayı alan tarafın sekiz gün içinde itiraz etmemesi durumunda dahi geçerlidir.

Sonuç

Vade farkının hukuki dayanağı, sözleşme ilişkilerinde tarafların yükümlülüklerini zamanında yerine getirmemesi durumunda, alacaklının zararını karşılamaya yönelik bir düzenlemedir. Ancak, bu farkın talep edilebilmesi için yazılı bir sözleşme ya da ticari teamülün bulunması zorunludur. Yargıtay’ın içtihadı birleştirme kararı, faturalara konulan vade farkı ibaresinin, bu koşulların eksik olduğu durumlarda geçerli olmayacağını ve tarafların açık bir anlaşma yapmamaları halinde bu tür taleplerin hukuki dayanağı olmadığını açıkça ortaya koymaktadır. Bu nedenle, vade farkı talep eden tarafların, bu konudaki sözleşme ve uygulamaları önceden yazılı hale getirmeleri büyük önem taşır.

Sıkça Sorulan Sorular

  1. Vade farkı almak yasal mı?


    Türk Borçlar Kanunu'nda, vade farkına ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır ancak uygulamada, sözleşme, ticari teamül vb. şartlar oluşmuş ise yasaldır.

  2. Vade farkı istenebilir mi?


    Yargıtay yerleşik uygulaması ve hukuk daireleri arasındaki görüş birliği, vade farkının talep edilebilmesi için yazılı bir sözleşmede kayıtlı olması veya taraflar arasında bu doğrultuda oluşmuş bir teamülün bulunması gerektiği yönündedir. Bu iki durum dışında ise vade farkının talep edilmesi mümkün değildir.

  3. Vade farkı ile faiz aynı şey mi?


    Vade farkıyla mal satın almak, tüketici kredisiyle mal almak gibidir. Modern kanunlarda, ekonomi biliminde ve muhasebede, vade sebebiyle konulan bu fark faiz olarak kabul edilmektedir.

  4. Vade farkı nedir, örnek?


    Diyelim ki 1.000 TL'lik bir borç için ödeme tarihi ile vadenin bitim tarihi arasında 10 gün var. Daha sonra ilgili gün sayısı ilgili alacak tutarı ile çarpılır. Yani 10 gün x 1.000 TL = 10.000 TL'lik bir ağırlıklı tutar ortaya çıkar.

  5. 2024 temerrüt faizi ne kadar?


    Yapılan düzenleme sonucunda, adi işlerde geçerli yıllık temerrüt faizi oranı 1 Haziran 2024 tarihinden itibaren %9'dan %24'e yükseltilmiştir. Ticari işlerde geçerli olan temerrüt faiz oranlarında ise bir değişiklik yapılmamıştır.

  6. Vade farkında KDV var mı?


    "Vade Farkları" başlıklı bölümde, 3065 sayılı Kanunun (24/c) maddesine göre, teslim ve hizmet işlemlerine ait faturada ayrıca gösterilen vade farkları matraha dahil edilir ve işlemin tabi olduğu KDV oranı üzerinden vergilendirilir.

  7. Temerrüde düşürmeden faiz istenebilir mi?


    Temerrüt gerçekleşmeden borç muaccel hale gelmeyeceğinden faiz istenemez.

  8. Vade farkında hangi faiz uygulanır?


    Yapılması gereken bir ödemenin vadesinden sonra ödenmesi halinde mal bedelinin belirlenmesine esas teşkil eden bir unsur olan vade farkına, Borçlar Kanunu'nun 101. maddesi gereği temerrüt faizi uygulanmaktadır.

  9. Kur farkı alacağı nasıl talep edilir?


    İşletmeler, kur farkı alacağını talep etmek için müşterisine kur farkı faturası düzenlemektedirler. Ancak her zaman alıcı tarafından bu faturalar kabul edilmeyebilir. Uygulamada düzenlenen faturalara itiraz süresi içinde noter kanalıyla ihtarname çekilerek itiraz edilebilir.

  10. Vade farkı yasak mı?


    Türk Borçlar Kanunu'nda vade farkına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır; ancak uygulamada sözleşme, ticari teamül vb. şartlar oluşmuş ise vade farkı yasaldır.

Comments


Son Yazılar

bottom of page