top of page

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Nedir? (TBK m. 611 vd.) Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin mirasçılar tarafından iptali mümkün mü?

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, toplumumuzda genellikle yaşlı, hasta veya bakıma muhtaç olan kişilerin maddi olanaklarının yetersiz kalmadığı, fakat fiziksel ya da sosyal anlamda destek almak istedikleri durumlarda başvurulan bir sözleşme türüdür. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, bir malvarlığını veya malvarlığı değerini bakım borçlusuna devretmeyi taahhüt ederken, bakım borçlusu da bakım alacaklısına hayatı boyunca bakmayı ve onu gözetmeyi üstlenir. Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 611. maddesinde düzenlenen bu sözleşme türü, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir ivazlı (karşılıklı edimli) sözleşmedir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile bakım alacaklısı, belirli bir malvarlığı değerini devretmeyi kabul ederken, bakım borçlusu da bu değerin karşılığında bakım alacaklısına hayatı boyunca bakma ve ona gerekli özeni gösterme yükümlülüğünü üstlenir. Bakım borçlusu, bakım alacaklısına özellikle uygun gıda, konut ve sağlık hizmetleri sağlamak, hastalıklarında gereken özeni göstermek ve tedavi ettirmekle sorumludur (TBK m. 614).

Bu sözleşmenin Türk hukukundaki kökeni, hem sosyal hem de ekonomik açıdan önemli bir işlev görür. Özellikle yaşlıların yalnızlık, hastalık veya sosyal güvencesiz oldukları dönemlerde kendilerine destek olacak birine ihtiyaç duymaları, bu tür sözleşmelerin yapılmasına yol açmaktadır. Bakım borçlusu, genellikle bakım alacaklısının ailesi dışından bir kişi olabileceği gibi, bir aile ferdi de olabilir. Ancak her iki durumda da bakım borçlusunun bu görevi yerine getirmesi hukuki bir sorumluluk taşır.




Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesinin Hukuki Niteliği

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, tarafların karşılıklı edim yükümlülükleri üstlendiği ivazlı bir sözleşmedir. İvazlı (karşılıklı) sözleşmelerde, her iki taraf da diğerine bir edim borcu yüklenir. Bakım borçlusu, bakım alacaklısına hayatı boyunca bakım sağlamayı ve onun her türlü ihtiyacını karşılamayı taahhüt ederken, bakım alacaklısı da belirli bir malvarlığı değerini bakım borçlusuna devretme taahhüdünde bulunur. Bu tür sözleşmelerdeki karşılıklı hak ve borçlar, tarafların birbirine güven duymasını gerektirir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bir yandan borçlar hukuku açısından edimler arası dengenin sağlanması gereken bir sözleşme olarak nitelendirilirken, diğer yandan miras hukuku açısından da dikkatle incelenmesi gereken bir sözleşmedir. Bakım borçlusu ile yapılan bu sözleşme, genellikle mirasçılar tarafından mirastan mal kaçırma amacı taşıyan bir işlem olarak görülebilir. Ancak hukuken bu sözleşmenin mirasçılardan mal kaçırma amacı taşımadan, bakım ve gözetim ihtiyacı nedeniyle yapıldığının ispatlanması mümkündür.

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesinin Tarafları

  1. Bakım Alacaklısı: Bu kişi, genellikle yaşı ilerlemiş, fiziksel ya da sosyal anlamda bakıma muhtaç olan kişidir. Maddi anlamda malvarlığı bulunmasına rağmen, hayatını güvence altına almak amacıyla bakım borçlusuna malvarlığını devretme kararı alır. Bakım alacaklısı, ölünceye kadar kendisine bakılması karşılığında belirli malvarlığı değerlerini bakım borçlusuna devreder.

  2. Bakım Borçlusu: Bu kişi, bakım alacaklısının malvarlığı karşılığında ona hayatı boyunca bakmayı taahhüt eden kişidir. Bakım borçlusu, alacaklının sağlık, barınma, gıda gibi temel ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlüdür. Bakım borçlusu genellikle bakım alacaklısının akrabası, yakını ya da güvendiği başka bir kişi olabilir.

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesinin Geçerlilik Şartları

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, Türk Borçlar Kanunu’nun 611. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Sözleşmenin geçerliliği, belirli şekil şartlarına bağlıdır. Bu şartlar sağlanmadığında, sözleşme hukuken geçersiz sayılır. Geçerlilik şartları şunlardır:

  1. Resmi Şekil: Türk Medeni Kanunu’nun 545. maddesine göre, ölünceye kadar bakma sözleşmesi, miras sözleşmesi şeklinde yapılmadıkça geçerli olmaz. Miras sözleşmesi, resmi vasiyetname şeklinde düzenlenmelidir. Bu nedenle, sözleşmenin geçerli olabilmesi için sulh hakimi, noter veya konsolosluk görevlisi gibi yetkili bir resmi memur huzurunda yapılması zorunludur. Ayrıca, sözleşmenin düzenlendiği esnada iki tanığın da hazır bulunması gerekir (TMK m. 532/2). Tanıkların, sözleşmeye ilişkin tarafların iradelerini beyan etmeleri esnasında hazır bulunmaları gereklidir. Bu husus, sözleşmenin geçerliliği açısından büyük önem taşır.

  2. Yazılı Şekil: Devletçe tanınmış bir bakım kurumu tarafından yapılan ölünceye kadar bakma sözleşmelerinde, resmi şekil zorunluluğu yoktur. Bu durumda, sözleşmenin yazılı şekilde yapılması yeterlidir. Örneğin, huzurevleri ya da bakım evleri ile yapılan bakım sözleşmelerinde yazılı şekil geçerli sayılır (TBK m. 612).

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesinin Şekil Koşulları ve Hukuki Sonuçları

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, belirli şekil şartlarına uyulmadığı takdirde geçersiz hale gelir. Bu geçersizlik, sözleşmenin iptalini veya hükümsüzlüğünü doğurur. Türk hukukunda şekil koşuluna uyulmadan yapılan ölünceye kadar bakma sözleşmeleri, taraflar arasında hukuki sonuç doğurmaz ve iptal edilebilir. Özellikle mirasçılar, sözleşmenin muvazaa nedeniyle geçersiz olduğunu iddia ederek tapu iptal ve tescil davası açabilirler.

Muris Muvazaası ve Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi

Muris muvazaası, miras bırakanın mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla yaptığı hileli bir işlem olarak tanımlanır. Bu tür durumlarda, miras bırakan kişi, malvarlığını aslında bağışlamak amacıyla devretmiş olmasına rağmen, bu devri ölünceye kadar bakma sözleşmesi veya satış sözleşmesi olarak göstermektedir. Muris muvazaası, Yargıtay içtihatlarına göre miras bırakanın gerçek niyetini gizlemek amacıyla başvurduğu bir yöntemdir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, muris muvazaası amacıyla kullanılabilen bir sözleşme türü olabilir. Miras bırakan kişi, taşınmazlarını gerçekte bir mirasçıya veya üçüncü bir kişiye bağışlamak isteyebilir; ancak diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla bu işlemi bakım sözleşmesi olarak gösterebilir. Bu durumda, görünüşteki sözleşme ile gerçekte yapılan bağış işlemi arasında fark olması nedeniyle, mirasçılar bu işlemin muvazaa nedeniyle geçersiz olduğunu iddia edebilirler.

Yargıtay Kararları Işığında Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, Yargıtay içtihatlarında sıklıkla ele alınan bir konudur. Bu sözleşmenin geçerliliği ve mirasçılar tarafından açılan muvazaa davaları, Yargıtay’ın verdiği birçok kararın ana konusu olmuştur.

Yargıtay Kararları

  1. HGK-K.2019/377 Kararı: Bu kararda, Yargıtay, miras bırakanın ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile taşınmazlarını devrettiğini; ancak bu devrin asıl amacının bakım sağlamak değil, mirasçılardan mal kaçırmak olduğunu belirterek sözleşmeyi muvazaa nedeniyle geçersiz saymıştır. Miras bırakanın elindeki malvarlığının büyük bir kısmını devretmesi, bu kararda önemli bir unsur olarak değerlendirilmiştir.

  2. HGK-K.2021/1189 Kararı: Bu kararda, Yargıtay, bakım borçlusunun bakım alacaklısına gerçekten bakım sağladığını ve mirasçıların iddialarının aksine, sözleşmenin muvazaa amacı taşımadığını belirlemiştir. Bu nedenle sözleşmenin geçerli olduğuna hükmedilmiştir. Yargıtay, bakım borçlusunun alacaklıya sağladığı bakımın somut olarak ispatlanmış olmasını kararında dikkate almıştır.

  3. HGK-K.2015/2834 Kararı: Bu karar, miras bırakanın oğluna daha değerli taşınmazlarını devretmesi üzerine açılan bir davada verilmiştir. Yargıtay, miras bırakanın taşınmazlarını bakım borçlusuna devretmiş olmasının, muris muvazaası kapsamında değerlendirilemeyeceğini, çünkü bakım borçlusunun gerçekten bakım sağladığını hükme bağlamıştır.

Muris Muvazaası ve Tapu İptal Davaları

Mirasçılar, muris muvazaası iddiası ile ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu devrinin iptali için dava açabilirler. Mirasçılar, miras bırakanın asıl amacının bakım sağlamak değil, kendilerinden mal kaçırmak olduğunu iddia ederek sözleşmenin muvazaa nedeniyle geçersiz sayılmasını talep edebilirler. Bu tür davalarda, miras bırakanın gerçek niyeti, sözleşmenin yapıldığı koşullar ve taraflar arasındaki ilişkiler incelenir.

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesinin İptali ve Hukuki Sonuçlar

Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin muvazaa nedeniyle geçersiz sayılması, mirasçılara taşınmazın iptalini talep etme hakkı verir. Mirasçılar, tapu iptali ve tescil davası açarak, taşınmazın kendilerine devredilmesini talep edebilirler. Bu tür davalarda, muris muvazaasının ispatlanması, davacı mirasçıların lehine sonuç doğurur.

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesinde Karşılıklı Güven Unsuru

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, taraflar arasında karşılıklı güvene dayanan bir ilişki gerektirir. Bakım borçlusu, bakım alacaklısına hayatı boyunca gereken bakımı sağlama yükümlülüğünü üstlenirken, bakım alacaklısı da malvarlığını ona devretmeyi taahhüt eder. Bu güven ilişkisi, özellikle aile üyeleri arasında yapılan bakım sözleşmelerinde büyük önem taşır.

Sonuç

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, Türk hukukunda bakım ihtiyacı içindeki kişilerin hayatlarını güvence altına almak için sıklıkla başvurdukları bir sözleşme türüdür. Bu sözleşme, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yükleyen ivazlı bir sözleşme olup, taraflar arasında güven ilişkisine dayanır. Ancak, bu tür sözleşmelerin geçerli olabilmesi için belirli şekil şartlarına uyulması zorunludur. Ayrıca, mirasçılar tarafından muris muvazaası iddiası ile açılan davalarda, sözleşmenin geçerliliği sorgulanabilir ve muvazaa ispatlandığında sözleşme iptal edilebilir. Yargıtay kararları, bu tür uyuşmazlıkların çözümünde önemli bir rehber niteliği taşımaktadır.

SIKÇA SORULAN SORULAR

Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin mirasçılar tarafından iptali mümkün mü?Ölünceye kadar bakma akdinin feshini talep hakkı kural olarak sözleşmenin taraflarına tanınmıştır. Taraflardan birinin ölümü halinde fesih hakkı ortadan kalkar. Ancak mirasçılar, şekil şartlarına aykırılık veya irade sakatlığı gibi nedenlerle iptal davası açabilirler.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi tapuya şerh edilir mi?Tapu memuruna yapılan irade açıklamaları taşınmazın tapu kaydına işlenir. Eğer akit tapu müdürlüğünde gerçekleşirse, taşınmazın devri de orada yapılır. Sözleşme noter veya sulh hakimliği huzurunda yapılırsa, tapu devri için tarafların tapu müdürlüğüne başvurmaları gerekir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi saklı payı ihlal eder mi?Saklı pay ihlali söz konusu olabilir. Mirasçılar bu durumda tenkis davası açabilirler.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi nasıl feshedilir?Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 615. maddesine göre veya haklı fesih sebepleri mevcutsa, sözleşme feshedilebilir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi edinilmiş mal mıdır?Ölünceye kadar bakma sözleşmesi gereği yapılan bakım borcunun karşılığında kazanılan mal, edinilmiş mal olarak kabul edilir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi eşler arasında yapılabilir mi?Eşler arasında ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapılabilir. TMK hükümlerine göre, eşin birbirine bakıp gözetme görevi olsa da bu sözleşmenin geçersizliği ileri sürülemez.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesinden nasıl dönülür?TBK 615 şartları mevcutsa, sözleşmenin iptali talep edilebilir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi noter zorunlu mu?Türkiye'de, ölünceye kadar bakma sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu'nun 611. maddesi uyarınca düzenlenmiştir. Bu sözleşmenin geçerli olabilmesi için noterde veya tapu müdürlüğünde yapılması gereklidir. İki taraflı ve karşılıklı borç doğuran bir sözleşmedir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi satışa engel mi?Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile devredilen taşınmazın başkasına satılmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Taşınmaz devredilebilir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ölüme bağlı tasarruf mudur?Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, miras hukuku nitelikli olup, bakım borçlusunun ivazına karşılık ölüme bağlı tasarruf yapılır. Bu nedenle, bu sözleşme ivazlı bir miras sözleşmesi olarak kabul edilir.

Bağış yapılan tapu bozulur mu?Geçerli bir bağışlama mevcutsa, muris muvazaası sebebiyle tapu iptali ve tescil talep edilemez. Gizli bağış sözleşmesi yapılmışsa muris muvazaası gündeme gelir.

Vasi, ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapabilir mi?Vasi veya veli, sulh veya asliye hukuk mahkemesinden izin alarak kısıtlı kişi adına ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapabilir.

Ölünceye kadar bakma akdi tenkise tabi midir?Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ivazlı bir tasarruf olduğu için genellikle tenkise tabi değildir. Ancak miras bırakan, saklı payları ihlal amacıyla hareket ederse bu durumda tenkis talep edilebilir.

Ölünceye kadar bakma şartıyla tapu devri bozulur mu?Genellikle tapunun ölüm sonrası devredileceği kararlaştırılsa da, taraflar sağlığında tapuya giderek taşınmazı ölünceye kadar bakma şartı ile devredebilir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesini kim hazırlar?Ölünceye kadar bakma sözleşmesini düzenlemeye yetkili resmi memurlar noterler, sulh hakimleri ve tapu memurlarıdır.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi noter zorunlu mu?Türkiye'de, ölünceye kadar bakma sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu'nun 611. maddesi kapsamında düzenlenmiştir ve noter veya tapu müdürlüğünde yapılması gereklidir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptalini kimler isteyebilir?TBK 165 uyarınca, ilgili kişiler iptal talebinde bulunabilirler.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi kaç yıl geçerli?Bakım borçlusunun ölümü halinde bakım sorumluluğu mirasçılara geçer ve 5 yıl boyunca devam eder. Ancak bakım alacaklısı, mirasçılarla devam etmek istemezse 1 yıl içinde sözleşmeyi feshedebilir.

Kısıtlı kişi ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapabilir mi?Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, vasi veya velinin izni ve mahkemenin onayı ile ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapabilirler.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesinde mülkiyet ne zaman geçer?Ölünceye kadar bakma sözleşmesi tapuda yapılırsa, mülkiyet devri sözleşmenin yapılmasıyla birlikte gerçekleşir. Eğer sözleşme noter veya sulh hakimliği huzurunda yapılırsa, mülkiyet devri tapu müdürlüğünde gerçekleştirilir.

 
 
 

Comments


Son Yazılar

bottom of page